İnsan ömrü uzadıkça değişik hastalıkların ön tasarıya çıktığını ifade eden Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Bu değişik hastalıkların başında nörolojik hastalıklar Demans, Alzheimer geliyor. Yaş ilerledikçe damar sertliği ihtimali de artıyor. Damar sertliği sebebiyle tromboembolik vakalar yaşanabiliyor. Bunlarda beyne gittiğinde beynin yönet ettiği uzuvlarda işlev bozukluğu ortaya çıkıyor. Mesanede işlev bozukluğu da en sık gördüğümüz problemlerden bir tanesi.” diye konuştu.

“Yaşa uygun sporları yapmak ehemmiyetli”

İnsan ömrü uzadığı için sıhhatli ihtiyarlamayı kendimize hedef olarak almamız gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Sıhhatli ihtiyarlamanın en ehemmiyetli kriterlerinden bir tanesi kardiyovasküler tehlike etmenlerinden hipertansiyon, tütün kullanımı, hiperlipidemi, diyabet, obezite, hareketsiz yaşam, bunalım uzak durmak. Yaşa uygun sporları yapmak da çok ehemmiyetli. Zira ihtiyarladıkça adale ve bağ dokusunda cılızlık ortaya çıkıyor. Bu yapıyı da gözetebilmek özellikle idrar yolları için çok ehemmiyetli.” dedi.

Kabızlık meselesini de tehlike etkenlerinin arasına ilave eden Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Kabızlık dolayısıyla ıkınmak özellikle bayanlarda pelvik uzuv sarkmasıyla beraber bazı ek idrar problemlerinin de ortaya çıkmasına neden oluyor. Bir öteki tehlike etkeni ise KOAH. Sık öksürükler ve bu öksürüklere bağlı olarak karın içi tazyikin çoğalmasıyla pelvik taban bozulabiliyor.” dedi.

50 yaşından itibaren erkekler yılda bir kere bevliye uzmanına görünmeli

İhtiyarlamayla birlikte idrar meselelerinin çoğaldığını ancak bunların hepsinin aynı nedene bağlı olmadığına dikkat toplayan Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Erkeklerde yaşla beraber ortaya çıkan idrar problemlerinden bir tanesi prostat gelişmesi. 50 yaşından itibaren erkekler senede 1 kere bevliye uzmanına gidip tetkik olmalı. Bazen prostat gelişmesine bağlı problemler çok yavaş ilerliyor. Hasta bunları geç fark ettiği zaman ise prostata müteveccih rehabilitasyonlar işe yaramayabiliyor. Erken davranmak çok ehemmiyetli. Ayrıca ihtiyarlayan erkekte nörolojik hastalıklar işeme meselesine yol açabiliyor.” diye konuştu.

Bayanlarda pelvik taban ve bağ dokusu yapısında ihtiyarlamaya bağlı olarak problemlerin ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Vajinal doğumlar ehemmiyetli tehlike etkeni oluşturuyor. Fazla kilo, gebelik, menopoz sonrası hormonal farklılıklar bunların hepsi idrar kaçırmayı etkileyen etkenler. Damarsal tehlike etkeni ve obezite de çok ehemmiyetli. Fazla kilodan uzak durulmalı. Hareketli bir yaşam sürmeliyiz. İhtiyarlamayla beraber hareketsizlik bizim en güç baş edebildiğimiz mevzu. Hareketsizlik olduğu zaman idrarla alakalı bir hayli problemi davet ettiğimizi öğrenmemiz lazım.” açıklamasında bulundu.

Kahve ve çay tüketiminin mesaneyi direk uyardığının altını çizen Prof. Dr. Tufan Tarcan, “İhtiyarlamayla beraber fazla faal mesanenin görülme sıklığı artıyor. Sık tuvalete giden, fazla faal mesane problemi yaşayan hastalar kahve ve çay tüketimine özellikle dikkat etmeli. Nebatsal çayların içerisinde de mesaneyi uyarıcı maddeler oluyor.” dedi.
 

Akşam yemeklerinin hafif yenmesi gerektiğine dikkat toplayan Prof. Dr. Tufan Tarcan şöyle devam etti: “Uyuyana kadar akışkan, tatlı ve meyve tüketiminde dikkatli olunmalı. Yaşlılarda gece idrara kalkma rakamı artıyor hem erkeklerde hem de bayanlarda. Bunun en ehemmiyetli nedeni gece idrar ölçüsünün çoğalmış olması. Bu balanssız beslenmeyle ortaya çıkabildiği gibi aynı zamanda kalp ve damar yetmezliğiyle de yaşanabiliyor. Bu hastalarımıza gerekli kalmadıkça akşam saatlerinde bir şey yiyip içmemelerini öneriyoruz. Gece idrar kaçırma da çok önem verilmeli. Ailece akşam yemeğinden sonra yenilen meyveler-tatlılar ve içilen çaylar çok ehemmiyetli. Bunların hepsi idrar kaçırma miktarını çoğalıyor, bunlardan netlikle uzaklaşmak lazım.”

Hasta bezlerini ve mesane pedlerini hastalarımıza öneriyoruz

Gece idrara kalkmaların uyku ve hayat niteliğini bozduğunu anımsatan Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Gece idrara kalkmalar bireyi bitkin ve halsiz vazgeçerek günlük performansını düşürüyor. Özellikle yaşlı hastalarda gece idrara kalkma rakamı çoğaldıkça, tuvalete giderken düşmeler ve buna bağlı olarak kalça kırıkları artıyor. Bu yaşlılıkta ortaya çıkan kırıkları eksiltmenin en ehemmiyetli yolu idrara kalkma rakamlarını eksiltmek. Zekasal hastalığı bulunan ya da yatağa bağlı ve yürüme güçlüğü sürükleyen hastalarımız hijyenik pedlerin takviyesiyle idrar kaçırmalarının yan tesirlerinden korunmuş oluyorlar. Biz de özellikle bu hasta grubuna hasta bezlerini ve mesane pedlerini öneriyoruz.” diye konuştu.

Kullandığınız ilaçları listeleyin ve hekiminize her zaman belirtin

Fazla içki-sigara tüketimini netlikle önermediklerini ve gece idrar için kalkmalarda akşam alınan içkinin hasarı olduğunu bildiklerini ifade eden Prof. Dr. Tufan Tarcan laflarını şöyle sürdürdü: “Yaşlılıkta kullanılan ilaçların mesane üzerinde tesiri olabiliyor. Kullanılan bir hayli ilacın mesaneyi uyarıcı tesirleri oluyor. Mesanede kasılma eforlukları, sık idrar ve ani sıkışma yaşanabiliyor. İleri yaşta hastalar bize müracaat ettiğinde ilk yaptığımız şey kullandığı ilaçları hakimiyet etmek oluyor. Hekime giderken ilaçlarınızı her zaman bir liste halinde yazın. Siz kullandığınız ilaçları beceriksiz bir biçimde söyleyince hekim size kullandığınız ilaçla beraber verilmemesi gereken bir ilaç yazabiliyor. Çok fazla yan tesirle bu sefer karşı karşıya kalabilirsiniz. Bevliye uzmanının ilaç etkileşimi dolayısıyla kullandığınız ilaçları öğrenmesi çok ehemmiyetli.”

Fazla kilosu olan hastaların bayağı kiloya indiklerinde 3’te 1’inin idrar kaçırma probleminin kendiliğinden kaybolduğuna tanık olduklarını söyleyen Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Fazla kilolu idrar kaçırma problemi olan hastalarımıza ilk söylediğimiz şey kilo vermeleri oluyor. Kilo verirseniz idrar kaçırma meseleniz tamamen kaybolabilir ya da şiddeti eksilebilir. Aynı zamanda cerrahi rehabilitasyon tasarlanan hastalar fazla kilolu olduğu zaman cerrahinin zaferi düşüyor.” dedi.

 İdrar kaçırmak kaçınılmaz mukadderatınız değil!

Yaşlılıkta idrar kaçırma probleminin rehabilitasyonunun olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tufan Tarcan laflarını şöyle bitirdi: “İdrar kaçırma kaçınılmaz mukadderatımız diye bir şey yok. Bir Hayli hasta idrar kaçırmasına karşın hekime müracaat etmiyor. Zira bunu ihtiyarlamanın natürel bir neticeyi olarak görüyor. Zekasal olarak sıhhatli ve fiziksel olarak yatağa bağımlı olmayan hastalar için idrar kaçırmanın çözümü var. İdrar kaçırma sosyal ve iş yaşamını negatif doğrultuda etkilediği gibi ihtiyarlamayı da süratlendiriyor. İdrar kaçırma rehabilitasyon edilmezse hastayı daha tez ihtiyarlatan bir etmen. İdrar kaçıran bir şahıs kesinlikle bir bevliye uzmanına görünmeli. Altta uyuyan nedenler çok değişik olabilir. Bunu fark etmek ise bevliye uzmanına ait. Bunların altında çok ehemmiyetli hayati hastalıklar da uyuyabilir. Misalin beyinde su bir araya gelmesi ya da Parkinson bazen ilk tanısını idrar kaçırmayla gösteriyor. İdrar kaçırmayı netlikle küçümsememek lazım.” dedi.