Hoşgeldiniz Kadınlar!
Sitemiz sadece kadın üyeliklerine açıktır.

  • DOLAR
    %0,25
  • EURO
    %0,02
  • ALTIN
    %0,25
  • BIST
    %0,50
Şeker hastalığı ameliyatı nedir metabolik cerrahi nasıl uygulanır?

Şeker hastalığı ameliyatı nedir metabolik cerrahi nasıl uygulanır?

Bolu’da yaşayan takı tasarımcısı 52 yaşındaki Nermin Bayramoğlu Şeker operasyonu ile tip 2 diyabeti yendi. 15 yıldır yaşadığı rahatsızlıktan dolayı hareketlerinin ciddi anlamda kısıtlandığını ve konuttan dışarı adım soymaz hale geldiğini ifade eden Bayramoğlu geçirdiği operasyonun ardından hayata yine tutunduğunu ifade etti. Bir ay evvel operasyon olan genç kadın 15 kilo verdiğini belirterek çok hoşlandığı […]

Bolu’da yaşayan takı tasarımcısı 52 yaşındaki Nermin Bayramoğlu Şeker operasyonu ile tip 2 diyabeti yendi. 15 yıldır yaşadığı rahatsızlıktan dolayı hareketlerinin ciddi anlamda kısıtlandığını ve konuttan dışarı adım soymaz hale geldiğini ifade eden Bayramoğlu geçirdiği operasyonun ardından hayata yine tutunduğunu ifade etti.

Bir ay evvel operasyon olan genç kadın 15 kilo verdiğini belirterek çok hoşlandığı bisikletine kavuştuğunu ve her gün 30 km bisiklet sürdüğünü dile getirdi.

Yaşadığı zorlu süreci anlatan Nermin Bayramoğlu, “Şeker hastalığı ile 15 yıl evvel tanıştım. Şekerim 575 seviyelerine kadar çıktı. Günden 3 doz insülin alıyordum. Ciddi anlamda kilo aldım ve 96 kiloya çıktım. Gitgide ağırlaştım, mutsuzlaştım. Çok istememe karşın yürüyüş yapamazdım. Elim ayağım boşalırdı, şekerim düşerdi, terlemeye başlardım. Bir yere oturmaya dahi gidemezdim. Şeker operasyonlarını duydum ama uzun bir süre cesaret edemedim. Yeni bir cerrahiydi emin olmak için çok inceledim. Daha evvel operasyon olanların hikayelerini dinledim ve operasyon olmaya karar verdim. Sonra, kızıma bundan 4 sene evvel tüp mide operasyonu yapan hekimle görüştüm.

Bundan bir ay evvel ameliyatıma reelleştirdi. İyi ki karar vermişim dedim ondan sonra zira hayatım değişti. Şekerim bir ayda 124’lere kadar düştü, insülini kullanmama gerek kalmadı. 15 kilo verdim bu süre zarfında. Çok hoşlandığım sporuma kavuştum. Günde 10 km yürüyorum, 30 km bisiklet sürüyorum, reformer yapıyorum. Yorulmuyorum her şeyden ehemmiyetlisi, motivasyonum ve hayat enerjim çok yüksek. 52 yaşında yine doğdum diyorum. Hayatımı sıfırladım sarihçesi. Bundan sonra hoşlandığım her şeyi yapmak istiyorum. Daha Öncekinden özenerek baktığım sergenlerdeki giysileri şimdi alıp giyebiliyorum” dedi.

ZAMANLA METABOLİK TABLO OTURACAK 

Hastanın gidişatını değerlendiren Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kar, ” Nermin hanım 15 senelik şeker hastasıydı. Daha evvel kızına tüp mide operasyonu yapmıştım, oradan da yaşadığı kasvetleri yakından takip ediyordum. Evvel tereddüttü operasyon mevzusunda sonra ikna oldu.  Operasyona geldiğinde 96 kiloydu. Beden kitle endeksi de 37-38 etrafıydı. HbA1c dediğimiz seviyeyi ki, bu parametre son 3 aylık şeker ortalamasını gösteren bir parametredir. Nermin hanımda 9-10 etrafıydı, bu da şekerin çok yüksek olduğunu gösterir. Şu an 7.7’lerde, ideali 6 gerçeğinde. Ama biz 1 ayda 7.7 ye düşürebildik.

Açlık kan şekeri de apaçık bir ilaç kullanmadan 120-180 etrafında, ki bana ilk geldiğinde günde 3 defa insülin kullanmasına karşın  350-400 etrafında idi. Bir ayda ciddi anlamda düzelme sağladık ve hayli yol kat ettik. 15 kilo verdi, hayat niteliği düzeldi. Bisiklet almış, yürüyüşlere başlamış. 8-10 km yürüyebildiğini söylüyor ki, bunlar onun için hayal dahi edilemeyecek şeylerdi. Zamanla daha da zayıflamış, metabolik tablosu oturmuş olacak. Bu operasyonlardan sonra ilk aylar azıcık güç olabiliyor. Hastalarımız süratli kilo veriyor, hayatlarında birtakım pozitif farklılar çok süratli oluyor ama yeni anatomik biçimine beden adapte oluncaya kadar bir ekip vitamin ve mineral desteklerine destek gerekebiliyor. Ancak bir vakit sonra denge sağlanıyor” dedi.

ÖMER BOYU DESTEK VİTAMİN GEREKMİYOR 

Operasyon sonrası sürece değinen Op. Dr. Fatih Kar, “Ömür boyu destek vitaminler demir destekleri gerekmiyor. Yalnızca yarıyıl yarıyıl bakıp yetersiz olarak tespit ettiğimiz bir şey varsa onu bitiriyoruz. Şeker Operasyonları kiloluluk operasyonlarından tüp mide operasyonuna benziyor ancak ilave müdahaleler kapsıyor. Banal tüp mide operasyonundan azıcık daha geniş bir mide vazgeçiyoruz ve bu midenin çıkış kısmına ince bağırsakların son 250 santimetresini getirerek yeni bir irtibat açıyoruz. Böylece yiyeceklerin takribî 3’te 1’i daha önceki yolundan 3’te 2’si de yeni yolundan gidiyor ve bağırsakların son kısmına erişiyor. Bu operasyona transit bipartisyon operasyonu diyoruz. Bu bağırsakların son 250 santimetrelik kısmı beden için hayati ehemmiyete sahip bir hormon ambarıdır. Seneler içinde arıtılmış yiyeceklerle, dejenere edilmiş yiyeceklerle, niteliği düşmüş yiyeceklerle beslenmenin neticeyi olarak bu bölge çok atıl pozisyona düşüyor. Biz besinleri aldığımız zaman bayağı yoldan geçtikten sonra üst kısımlarda bir hayliyi emiliyor ve son kısma yalnızca posası erişiyor. Bunun sebebi aldığımız yiyeceklerin niteliksiz arıtılmış besinler oluşudur.

Dolayısı ile bu posa da burada istenilen hormonel tesiri oluşturamıyor. Biz yeni bir yol açarak yiyeceklerle bu alanın erken karşılaşmasını sağlıyoruz. Bu sayede buradan şeker üzerinde çok ciddi gözetici tesirleri olan hormonların salınımını uyarıyoruz.  Diyabetle beraber, hipertansiyon, kalp hastalıkları, damarsal kireçlenmelerin ilerlemesi durdurulabiliyor. Hastalar, şayet kiloları fazla ise bunu rahatça vererek rahatlayabiliyorlar. Ana damarlarda olası olmasa dahi kılcal damarlardaki tahribatlarda, böbrek harabiyetlerinde, bacaklardaki miskinliklerde, göz meselelerinde ciddi anlamda düzelme sağlayabiliyor” biçiminde bilgi verdi.

ANLAMSIZ TEHLİKE ALINMAMALI

 Operasyonlarla alakalı tehlike etmenlerine de değinen Op. Dr. Fatih Kar, “Operasyondan evvel her hasta iyi değerlendirilmeli. Her hasta hemen operasyona alınmamalı. Bu anlamsız tehlike almak olur. Bize müracaat eten hastalarda takribî 7-10 gün süren bir muayene düzeyi var. Kilosu çok fazla olan ve operasyonu yüksek tehlike kapsayan hastalarda operasyon evvelinde gerekirse mideye bir süre balon takıp hastanın azıcık kilo vermesi sağlanarak operasyonun tehlikeyi düşürülebilmekte. Operasyon için yüksek olmayan bir tehlike oranına eriştikten sonra operasyonu asıllaştırılmalı. Biz tehlikeli bulduğumuz hastayı hemen operasyon etmiyoruz. Nermin hanımı da hemen operasyona almadık. Midesinde mesele vardı zira. Evvel onu rehabilitasyon ettik. Bundan dolayı operasyonu bir süre erteledik. Mide meselesini giderdikten ve hasta operasyon için tehlikesiz hale geldikten sonra operasyonunu meselesiz bir biçimde yaptık” ifadelerini kullandı.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN