Hoşgeldiniz Kadınlar!
Sitemiz sadece kadın üyeliklerine açıktır.

  • DOLAR
    %0,27
  • EURO
    %-0,07
  • ALTIN
    %0,40
  • BIST
    %1,46
Elastofibroma Dorsi (sırt nasırı) nedir? Daha çok kadınlarda oluyor!

Elastofibroma Dorsi (sırt nasırı) nedir? Daha çok kadınlarda oluyor!

Fiziksel olarak çok çalışmaya ve yetersi bakım neticeyi parmaklarda ve ayaklarda oluşan nasır sırtta da görülüyor! Tıp dünyasında Elastofibroma Dorsi olarak öğrenilen ulus arasında sırt nasırı olarak adlandırdığımız bu rahatsızlık genellikle kadınlarda daha çok görülüyor. Sırt ve kollarda ağrı, kolda güçsüzlük gibi gidişatlarda kendini gösteren sırt nasırı hakkında Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan rehabilitasyonu ve […]

Fiziksel olarak çok çalışmaya ve yetersi bakım neticeyi parmaklarda ve ayaklarda oluşan nasır sırtta da görülüyor! Tıp dünyasında Elastofibroma Dorsi olarak öğrenilen ulus arasında sırt nasırı olarak adlandırdığımız bu rahatsızlık genellikle kadınlarda daha çok görülüyor. Sırt ve kollarda ağrı, kolda güçsüzlük gibi gidişatlarda kendini gösteren sırt nasırı hakkında Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan rehabilitasyonu ve bulguları hakkında ehemmiyetli bilgileri paylaştı. İşte sırtta nasır yaradılışı hakkında merak edilen tüm ayrıntılar elmaelma.com’da!

Ayakta görmeye alışkın olduğumuz nasırlar sırtta da oluşabiliyor. Daha çok kadınları tehdit eden sırt nasırı kol hareketi ile ortaya çıkan tıkırtı sesi, kürek kemiğinin yukarıya kalkması ve çevresinde şişlik, kolda güçsüzlük, kol ve sırt ağrısı olarak kendini gösteriyor.

Ender görülen bir hastalık olan sırt nasırı tıbbi ismi ile Elastofibroma Dorsi daha çok kadınlarda görülüyor. Çoğu zaman iyi mizaçlı izleyen bu ur günlük hayatı negatif etkileyebiliyor. Uzmanlar ise tanı konulduktan sonra cerrahi ile çıkarılması gerektiğine vurgu yapıyor. Mevzu ile alakalı öğrenilmesi gerekenleri 

Sırt nasırlarının yaradılış sebeplerini anlatan Demirhan,”Elastofibroma Dorsi ender görülen iyi mizaçlı ve yavaş gelişen göğüs duvarı urudur. Kürek kemiği Skapula ve göğüs duvarı arasında mekanik sürtünme ve basıya bağlı büyüyen, bu sebeple tümöral olmaktan çok reaktif olarak kabul edilen fibroelastik yapıda bir palavracı urdur psödotümör. Genellikle orta yaş grubunu etkilemektedir. 40 yaş üstü daha çok kadınlarda görülür kadın erkek oranı 6/1, çoğunlukla tek taraflı olmasına karşın tek ve çift görülme oranı 3/1’dir. Tek taraflı lezyonların çoğu sağ tarafta görülmektedir.”dedi.

Omuz ve kolu kesintisiz kullananlar ile ağır işler yapanlarda daha sık görülür.

Kolu zorlayan hareketlerin sırt nasırını tetiklediğine değinen Dr. Demirhan,”Elastofibroma Dorsi’nin reel bir ur olup olmadığı kavgalı olup, etiyolojisinin mültifaktöriyel olduğu söylenebilir. Yapılan çalışmalarda adale eforu ile çalışanlarda yineleyici travmalarla görülme sıklığının çoğalabileceği bildirilmiştir. Omuz ve kolunu kesintisiz kullanan ya da ağır iş yapan şahıslarda, sıklıkla da sağ kürek kemiği çevresinde sırt nasırının daha fazla görülmesi bu düşüncesi desteklemiştir. Bununla beraber Elastofibroma Dorsi, yaşamı süresince kolunu zorlamayan şahıslarda da kollanmaktadır. Kürek kemiği dışında değişik meskenlerde de görülebilir.” biçiminde konuştu.

Sırt Nasırı Bulguları Neler?

Sırt nasırlarının 5 santimden büyük oldukları zaman bulgu vermeye başlıyorlar. Olguların yüzde 50’si genelde bulgu vermez. Bulgu veren gidişatlarda hastaların çoğunda sırtta kürek kemiği çevresinde şişlik, kolda güçsüzlük, sırt omuz ağrısı görülmektedir. Öbür bulgular arasında kol hareketiyle ortaya çıkan kürek kemiğinin kitleye takılmasına bağlı tıkırtı sesi click, eklem sertliği, kürek kemiğinin öbür tarafa göre yüksek olması gibi yakınmalar sayılabilir. Bu yakınmalarla müracaat eten hastalar, fizik tetkikte anormal belirti yok ise de kesinlikle radyolojik olarak değerlendirilmelidir.

En kolayından komplekse doğru Ultrasonografi USG, Bilgisayarlı Tomografi BT ve MRG analiz bu patoloji için oldukça faydalı görüntüleme usulleridir. Radyolojide bazen toraks duvarı adaleleri ile net ayırt edilemeyen, malign kitle eşi lezyon olarak belirlenir. Gerçeğinde Elastofibroma Dorsi açısından lezyonun yeri ve muayenehaneyi tipiktir radyolojik olarak da tipik belirtiler elde edildiği için insizyonel biyopsiye gerek yoktur. Elastofibroma Dorsi tanısında görüntülemenin yeterli olmadığında ve dargın bir ur gibi düşünüldüğü zaman ender de olsa biyopsi yapılması gerekebilir. Fakat derin meskenli yumuşak doku ve yağ dokusuna uzanan karakteristik lezyonlarda başka testlere gerek olmayabilir. Minik Elastofibroma Dorsi olgularında BT ve MR yeterli olmayabilir. O zaman gadolinium kullanılabilir.

Bilgisayarlı tomografinin Elastofibroma Dorsi tanısındaki duyarlılığı  MRG’ye göre daha düşüktür. Ancak tipik lokalizasyonu ve iki taraflı lezyon olması gidişatında BT tanıda takviyeci olabilir. MRG belirtileri varlığında elastofibroma dorsi tanısı basitlikle düşünülebilir.

MRG’de atipik belirtilerin varlığı gidişatında ise lezyonun tipik lokalizasyonu, iki taraflı bilateral oluşu, hastanın ileri yaşta ve kadın hastalanması elastofibroma dorsi tanısını takviyeler. Lezyonun iki tarfalı olması ayırıcı tanıda düşünülebilecek malign kitleleri büyük oranda ekarte edebilir. Bu surattan elastofibroma dorsi tanısından muayenehane olarak kuşku edildiğinde göğüs duvarı kesinlikle iki taraflı değerlendirilmelidir. Ayırıcı tanıda öbür göğüs duvarı urları da akla gelmelidir.

Sırt Nasırı Rehabilitasyon Usulleri Neler?

Rehabilitasyonda cerrahi ile çözüm sağlanabiliyor. Cerrahide radikal davranılarak kanser cerrahisi gibi yanaşılır en küçük bir kitle enkazı vazgeçilmemelidir. Galibiyetsiz cerrahide kitle yine ortaya çıkabilir ikinci operasyonda daha büyük bir cerrahi gerekebilir.  Bu sebeple rehabilitasyonu urun tamamen arınılması ile hakikatleşir. Ur kol ve omuz da fonksiyonel eksiklik, bası belirtileri, ağrı ve göğüs duvarında şişliğe neden oluyorsa ve urun çapı 5 santimi aşıyorsa netlikle çıkarılmalıdır. Daha minik ve şikayete yol açmayan lezyonlarda cerrahi rehabilitasyon uygulanmadan hasta izlenebilir. Elastofibroma Dorsinin ikiye dayanma zamanı dediğimiz “Dubling time” suresi oldukça uzun olduğu için hastalığın kansere dönüştüğüne dair ispat yoktur. Rezeke edilemeyen kitlelerde ender de olsa radyoterapinin kullanılmaktadır.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN