Hoşgeldiniz Kadınlar!
Sitemiz sadece kadın üyeliklerine açıktır.

  • DOLAR
    %0,22
  • EURO
    %-0,56
  • ALTIN
    %0,34
  • BIST
    %1,11
Besin alerjisi ve besin intoleransı nedir farkları nelerdir?

Besin alerjisi ve besin intoleransı nedir farkları nelerdir?

Sabri Ülker Vakfı, kurulduğu 2009 senesinden bugüne besin, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin büyümesine katkı sağlamak, cemiyete bu mevzulardaki en doğru, aktüel ve bilimsel balakayı aktarmak niyetiyle çalışmalarını sürdürüyor. Vakıf, özellikle sağlık ve beslenme alanında yaşanan balaka karmaşasının önüne geçmek için Türkiye’nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk bilimsel dijital balaka platformu “Bilim Bunu Konuşuyor” […]

Sabri Ülker Vakfı, kurulduğu 2009 senesinden bugüne besin, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin büyümesine katkı sağlamak, cemiyete bu mevzulardaki en doğru, aktüel ve bilimsel balakayı aktarmak niyetiyle çalışmalarını sürdürüyor.

Vakıf, özellikle sağlık ve beslenme alanında yaşanan balaka karmaşasının önüne geçmek için Türkiye’nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk bilimsel dijital balaka platformu “Bilim Bunu Konuşuyor” ile sağlık ve beslenmeyle alakalı gündemdeki mevzuları, bilimsel ve en aktüel balakaları tarafsız bir yorum ve anlaşılır bir dille kamuoyuyla paylaşarak gündeme taşıyor.

Cemiyette besinlerin neden olduğu düşünülen her türlü negatif tesir genellikle besin alerjisi olarak tanımlanıyor. Oysa besin tepkinleri, besin alerjisi ve besin intoleransı olarak ikiye parçalıyor. Bu iki kavram arasında ehemmiyetli farklar olmasına karşın sıklıkla birbirinin yerine de kullanılıyor.

BESİN ALERJİSİ NEDİR?

Besin alerjisinde bağışıklık sistemi, besinlerde alerjen olarak belirlenen bazı bileşenlere cevap olarak immünoglobulin E IgE antikorunu üretir. Alerjiler, IgE antikorlarının yapımındaki çoğalış neticeyi ortaya çıkabileceği gibi, IgE seviyelerinde rastgele bir farklılık olmadan da ortaya çıkabilir. Organizma, alerjen besinin tüketiminden hemen veya bir saatten az bir müddet sonra genellikle ağız, boğaz ve tende kaşıntı, şişme, kızarıklık biçiminde görülen bir alerjik cevap geliştirebilir. Bu belirtiler bazen daha şiddetli olabilir ve muayenehane tablosu çok ağır olabilen anafilaksiye neden olup muhtelif hayati uzuvlara tesir edebilir.

BESİN ALERJİLERİ ARTIŞTA

Genel olarak çocukların yüzde 2-8’inde, erişkinlerin yüzde 1’inde, tüm popülasyonun ise yüzde 2’sinde görüldüğü bildirilen besin alerjileri, belirli bir sebebe bağlı olmadan her geçen gün çoğalış gösteriyor. İnek sütü, yumurta, balık ve kabuklu deniz mahsulleri, kabuklu ve yağlı kuruyemişler fındık fıstık gibi, buğday, etler, meyveler, sebzeler, kurubaklagiller, baharatlar-çeşni vericiler, bal ve soya yaygın olarak besin alerjilerine sebep olan besinler arasında gösteriliyor.

BESİN ALERJİSİ NASIL TEŞHİS EDİLİR? BESİN ALERJİSİ TESTLERİ NASIL YAPILIR?

Besin alerjisinin teşhisinde, genellikle organizmanın alerjen bileşene cevap olarak ürettiği IgE antikorlarının seviyelerini ölçen testler kullanılıyor. Besinlere özgül cevap veren IgE neticeleriyle beraber birçok cilt, solunum işlev testleri gibi çok özel testler yapılırken, bu yapılan testlerin mevzunun uzmanı hekimler tarafından değerlendirilmesi ve tanısı büyük ehemmiyet taşıyor. Besin alerjisi tanısı konulduktan ve hangi besin ya da besinlere alerjik cevap geliştirildiği anlaşıldıktan sonra o besin veya besinlerin perhizden kesinlikle çıkarılması gerekir. 

BESİN İNTOLERANSI NEDİR?

Besin intoleransı, organizmanın rastgele bir besin bileşenine, sıradan fizyolojik süreçlerden farklı ve rahatsızlık veren bir cevap oluşturması şekline belirleniyor. İntoleransa neden olan besin bileşeni harcandıktan sonra sindirim meseleleri yaşanır, bağırsaklarda fermente olmaya başlar ve bunun neticesinde mide bulantısı, kusma, kabarıklık, ishal, mide krampları gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Besin intoleransı, besin alerjilerine göre daha yaygın görülebiliyor. Cemiyetlerin takribî yüzde 20’sinin besin intoleransı sebebiyle bazı besinlerden uzak durduğu belirtilirken, hakikatte daha az şahsın bir besin intoleransına sahip olduğuna da dikkat çekiliyor. İlerleyen yaşla birlikte, natürel olarak yavaşlayan sindirim sistemi işlevleriyle eksilen enzim ve sindirim salgıları, besin intoleransı görülme sıklığını da artırabiliyor.

BESİN İNTOLERANSI NEDEN OLUR?

En yaygın görülen besin intoleransları, sütte bulunan ve süt şekeri olarak da belirlenen laktoz ve buğday proteini olan glutene karşı büyüyen intoleranstır. Misalin, laktoz intoleransından ince bağırsaklarda laktozun sindiriminden mesul laktaz enziminin olmaması veya beceriksizliği mesuldür. Doğuştan itibaren, laktoz enzimi yoksa bu primer laktoz intoleransı olarak adlandırılmakta ve birey laktoz kapsayan besinleri hiçbir şartta harcayamamaktadır. Uzun müddet laktoz harcanmamasına bağlı olarak ince bağırsaklarda üretilen laktaz enziminin salınımı da azabilir ve bu vaziyette perhize laktozun yavaş yavaş ve az ölçülerde ilave edilmesiyle bu tablonun geri dönüşü sağlanabilir.

BESİN İNTOLERANSI BELİRTİLERİ

Karında kabarıklık, gaz, mide bulantısı, ishal veya kramp stilinde karın sızıları biçiminde belirtilere sahip laktoz intoleransı, inek sütü proteini alerjisiyle sıklıkla karıştırılmaktadır. Ancak bkocaman besin alerjisi ötekiyi ise besin intoleransıdır. Süte karşı görülen besin alerjisi, bebeklerin anne sütü alımıyla birlikte ortaya çıkabilir. Ancak süt proteini allerjisi, çok ufak yaşlarda genellikle 0-1 yaş genellikle süt ve mahsullerinin tüketimiyle ortaya çıkabilen, mevzunun uzmanı hekim tarafından tanısı konulan ve günlük perhizden yalnızca süt değil süt kapsayan tüm besinlerin çıkartılmasının da gerekli olduğu bir tablodur. 

Gluten intoleransı belirtileri, gluten enteropatisi başka bir deyişle çölyak hastalığına benzediği için çoğunlukla birbiriyle karıştırılabiliyor. Gluten intoleransında, buğday, çavdar ve arpa gibi hububatlarda bulunan gluten proteininin sindiriminde mesele yaşanır. Ayrıca ishal, kabarıklık, karın sızısı gibi sindirim sistemi meseleleri görülebileceği gibi baş sızısı, halsizlik, dikkat beceriksizliği, hiperaktivite bozukluğu gibi belirtiler de ortaya çıkabilir. 

1518427767-TujJ.jpg

HAKİKATTE HANGİ BESİNE İNTOLERANSINIZ VAR?

Besin intoleransını tespit etmek genellikle güçtür. Belirtilerin besin tüketiminden sonraki rastgele bir zamanda ortaya çıkması ve besin intoleransının altında uyuyan karışık fizyolojik mekanizmalar, bireylerin gidişatı kendi başına ya da çoğu laboratuvar testiyle çözümünü zorlaştırabilir. İntoleransa yol açan besinler, az ölçüde harcandığında, mümkün bir intolerans çoğu kere saptanamayabilir veya yanlış saptanabilir. Misalin, intolerans kaynağı olan besin fazla ölçüde ya da sık harcandığında belirtiler görülebilirken, tek başına harcandığında intoleransa yol açmayan kimi besinler, birlikte harcandığında intoleransa yol açabilir.

GEÇERLİ BİR TEST YOK

Günümüzde birçok besin intolerans testi uygulanmakta ama sağlık otoritelerin önerdiği geçerli bir test bulunmamaktadır. İntoleransa yol açan besinlerin, bunların tüketim ölçülerinin ve ortaya çıkan belirtilerin değerlendirilebilmesi için bireylerin kendilerini gözlemlemeleri de oldukça ehemmiyetlidir. Dolayısıyla beslenme günlüğü yakalamak takviyeci olabilir ve ileri intolerans vaziyetlerinde besini harcamamak başka bir deyişle perhizden çıkarmak da tesirli olabilir. Ancak besin intolerası varsa birçok parametrenin değerlendirilmesi yanında mevzunun uzman hekimi tarafından kesinlikle yönlendirilmesi ve tanısının konması lüzumludur. Mevzunun uzmanı, hekim tarafından tanısı konan besin alerjisi veya besin intoleransına bağlı olarak hastanın rehabilitasyonuna özen göstermesi ve günlük beslenmesinde yapılması gerekli olan farklılıklar için bir diyetisyene başvurulması büyük ehemmiyete sahiptir. 

BESİN İNTOLERANSI NASIL İDARENİR?

Bireyin yaşam niteliği için intoleransa yol açan besinlerin perhizden çıkarılması veya uygun ölçülerde harcanması gerekiyor. Bir müddet sonra perhizden çıkarılan besin az ölçüde harcanarak yine intoleransa neden olup olmadığı denenebilir zira geçmişte o besinin fazla ölçüde veya sık harcanmış olması da intoleransa yol açabiliyor. İntoleransa neden olduğu için perhizden çıkarılan besin elzem besin öğelerinin kaynağı ise onun yerine geçen başka bir besinin tüketiminin sağlanması büyük ehemmiyet taşıyor. Misalin gluten intoleransında buğdayın harcanmaması, posa, B vitaminleri ve karbonhidratın beceriksiz alımına yol açabilir. Bu vaziyette bireyler, buğday yerine glutensiz undan üretilen, makarna ve ekmekler ile mısır unu, darı, karabuğday, esmer pirinç, kinoa, teff gibi gluten kapsamayan değişik hububatları tüketebilir. Laktoz intoleransı varsa yeterli kalsiyum ve protein alabilmek için laktozsuz süt/yoğurt/peynirler ile badem, hindistancevizi veya soya sütü gibi laktoz kapsamayan bitkisel kaynaklı sütler tüketilebilir. 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN