İş yerinde, mektepte veya hayatta rastgele bir şeye üzüldüğümüzde veya anlık boşluğa düştüğümüzde dikkat ederseniz yakın etrafımızın o an için kısacık bir sarılmayla bir an kendinizi iyi sezdiğinizi fark edersiniz ve düşünmeye başlarsınız. Peki sarılınca gerçekten her şey geçer mi…

Yapılan araştırmalara göre, hem sarılan şahıs hem de sarılanan bireyde pozitif bir enerji verdiği ve bağ kurduğu söylenmektedir. Bu noktada bu pozitif bağ fiziksel kontakltla sonrasında da devam etmektedir. Aynı zamanda bu vaziyetlerde sarılırken salgılanan oksitosin hormonunun kemiklerin zayıflamasını önleyebileceği tanımlandı…

Bilim adamlarının araştırmasında, ”bağ kurma”, ”aşk” veya ”sarılma” yaşlılarda adale cılızlığının giderilmesini hatta obezitenin önüne geçebileceği tespit edildi. Özellikle ihtiyarlama karşıtı olanlar için sarılmanın ihtiyarlamayı geciktirme gibi bir etkeni de olduğu belirtildi. Aynı zamanda adale zayıflamasının yanında kanseri de tetiklemediği ve yaşın ilerlemesiyle birlikte daha az salgılanan oksitosinin anne ve baba arasındaki bağıda kuvvetlendirmektedir.

İşte sarılmanın olağanüstü verimleri…

– Beynin salgıladığı endorfin isimli hormonu salgılamasına yol açan bir eylem olmakla birlikte beden gelişimine de oldukça katkı sağlamaktadır. 

– Sarılmanın bir değişik bereketi ise kan tazyikini düşürerek bayanlarda görülen menstrual sızıları dindirmektedir. 

– Dinmek öğrenmeyen deli baş sızılarını ilaç almadan sarılarak dindirebilirsiniz. Zira sarılmak aynı zamanda baş sızılarını da dindirmektedir. Aynı zamanda evham, stres gibi gidişatlarınızı da eksiltmektedir. 

– En ehemmiyetlisi kendinizi makûs sezdiğiniz vaziyetlerde yanlız olmadığınızı andırdıran bir eylemdir. Size çözüm teklifleri sunamaya takviyeci olan düşüncelere yeltenmenize katkıda bulunmaktadır.

– İştah problemleri yaşayan bireylere iyi gelmekle birlikte ruhu yatıştırıcı ve soğukkanlılaştırıcı bir özelliğide bulunmaktadır.