MS hastalığı nedir? MS hastalığı bulguları nelerdir? Bayanlarda görülen bu hastalıktan korunmak için ne yapılmalıdır? İşte tüm bu suallerin yanıtını sizler için hazırladık.

MS HASTALIĞI NEDİR?

Merkezi asap sistemi hastalığı olan MS başka bir deyişle Multiple Skleroz, 20-40 yaş arası bayanlarda daha sık görülebilen, yaşam boyu süren kronik bir hastalık. Türkiye’de takribî 40 bin MS hastası var. İAÜ VM Medical Park Florya Sağlık Kurumu Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Selda Korkmaz, fazla bitkinlik, görme kaybı ve baş dönmesi gibi bulgular verebilen hastalıkla başa çıkmanın yollarını anlattı. Davetsiz bir davetli gibi insanların yaşamına aniden giren Multiple Skleroz MS beyin ve omurilikten oluşan merkezi asap sisteminin kronik bir hastalığıdır. MS’te bilinmez bir sebeple, bağışıklık sistemi merkezi asap sistemindeki yapıları yabancı olarak tanımlar ve ona karşı savaşır. “Hastalık yoktur, hasta vardır” genel kaideyi MS hastaları için özellikle geçerlidir. Başka Bir Deyişle hastadan hastaya farklılık gösterdiğinden dolayı, MS tanısı konan bireylerde mübalağalı bir kötümserliğe neden olmaktadır. Hastalık bütün olarak ortadan kaldıralamaz ancak, saldırı dediğimiz ani makûslaşmalar yasaklanabilir. İAÜ VM Medical Park Florya Sağlık Kurumu Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Selda Korkmaz, “MS hastaları, hekimleri ile iyi bağlantı kurabilmeli ve geleceğe dair mübalağalı endişelere kapılmamalı” dedi, hastalığa dair ehemmiyetli bilgiler verdi.

 TANI KOYMAK EN EHEMMİYETLİ SAFHA

Türkiye, hastalığın orta sıklıkta görüldüğü bir coğrafyada yer alıyor ve ülkemizde takribî 40 bin MS hastası var. Beyin ve omurilikte etkilenen bölgeye bağlı olarak; bitkinlik, yürüme bozukluğu, baş dönmesi ve görme bozuklukları gibi bulgularla ortaya çıkabilen MS, sıklıkla 20-40 yaş arasındaki bayanlarda görülür. Henüz, MS için tanı koydurucu laboratuvar ya da görüntüleme muayeneyi mevcut değil. Bu sebeple; hastanın muayenehane özellikleri, tetkik belirtileri, nörofizyolojik, radyolojik ve biyokimyasal çalışmaların beraber değerlendirilmesi neticesinde MS tanısı konabilir. Rastgele bir sebeple çekilen görüntülemede kollanan bir lezyon, ‘Bende MS var mı?’ sualini birliktesi getirmemelidir. Netice olarak; yalnızca beyin MR görüntüsüne bakarak MS tanısı konamaz. Ya da radyoloji raporundaki her yorum MS anlamına gelmez. Bu noktada, ayırıcı tanı titizlikle gözden geçirilmelidir.

 DİNLEDİĞİNİZE DEĞİL HEKİMİNİZE İNANIN!

 MS kuşkusu varlığında yapılan testler ve tanı sonrasındaki süreç hasta ile detaylı olarak paylaşılmalıdır. Zira hasta, hekiminden alamadığı bilgiyi etrafından bilmeye yönelir ve yersiz endişeye kapılmaya başlar. Hekim ve hasta arasında oluşacak güven, hastanın geleceğe dair umutsuzluğunu da eksiltir. Hastalık seyrinin şahsa özel olduğu özellikle vurgulanmalıdır.

MS’in genel bulguları:

• Eforsuzluk,

• His kaybı,

• Adale spazmları,

• Denge kaybı,

• Konuşma bozuklukları,

• Görme bozuklukları,

• Fazla bitkinlik,

• Akut veya kronik sızılar,

• İdrar kaçırma ya da tuvalet alışkanlıklarında farklılık.

 HAMAMDAN, SICAK BANYODAN UZAK DURUN!

 Hastalar sıklıkla ‘yaşamlarında bir farklılık gerekip gerekmediğini’ sorarlar. MS, sebebi bilinmez ve farklı tipleri olan kronik bir hastalık olduğundan dolayı, özel bir teklif bilgilemez. Ancak hastalığın bağışıklık sisteminden kaynaklandığı düşünülürse, hastaların kış yarıyıllarında enfeksiyondan korunmaları çok ehemmiyetlidir. Bir değişik teklif de hamam, sauna gibi sıcak civarlardan kaçınmalarıdır. Sıcak, özellikle omurilikte lezyonu olan hastalarda asap mesajımında bozulmayı artırarak hastanın yakınmalarını arttırır.

 ÇOCUK SAHİBİ OLMAYA MANİ DEĞİL

MS hastalarının, çocuk sahibi olmasında bir mani yoktur. Ancak bu gidişatta hastalık rehabilitasyonunun hamilelik ile geçimli bir biçimde tertip edilmesi ve yakın takibi gerekmektedir. Bu hastaların fiziksel gidişatlarının elverdiği miktarda çalışma yaşamına dahil olmasında rastgele mahzur yoktur. Aksine, sosyal bir içe çekilmenin hastada yoğun stres yaradılışına ve hastalık semptomlarında makûslaşmaya neden olması daha muhtemeldir.