Hoşgeldiniz Kadınlar!
Sitemiz sadece kadın üyeliklerine açıktır.

  • DOLAR
    %0,16
  • EURO
    %0,07
  • ALTIN
    %0,56
  • BIST
    %2,52
Kronik hastalıklarla nasıl yaşanır?

Kronik hastalıklarla nasıl yaşanır?

Pek çoğumuz için yaşlılık; kronik hastalıklarla çaba anlamına geliyor. Oysa yaşamımızın bu yeni sayfasında kronik hastalıkları tasa olarak görmeyip, onunla veya onlarla barışık yaşamak olası! Üstelik hiç de güç değil. Acıbadem Kadıköy Sağlık Kurumu İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ; kronik hastalıkların yaşlılığın kaçınılmaz bir neticeyi değil; çoğunlukla hareketsizlik, sağlıksız beslenme, sigara ve içki […]

Pek çoğumuz için yaşlılık; kronik hastalıklarla çaba anlamına geliyor. Oysa yaşamımızın bu yeni sayfasında kronik hastalıkları tasa olarak görmeyip, onunla veya onlarla barışık yaşamak olası! Üstelik hiç de güç değil. Acıbadem Kadıköy Sağlık Kurumu İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ; kronik hastalıkların yaşlılığın kaçınılmaz bir neticeyi değil; çoğunlukla hareketsizlik, sağlıksız beslenme, sigara ve içki ile negatif etrafsal etkenlerin neticesinde ortaya çıktığını belirterek “Kronik hastalıkların en ehemmiyetli özelliği, altta uyuyan sebeplerin bir haylisinin tamamen önlenebilir tehlike etkenleri olmasıdır. Başka Bir Deyişle kendimize ve yaşama küsmek yerine yaşamla ve bedenimizle barışmayı seçersek yapabilecek pek çok şey olduğunu görürüz” diyor. Ülkemizde takribî her 3 bireyden 1’inin kronik hastalığı olduğunu, kronik hastalık tanısı konulan her 3 bireyden 1’inde bunalım bulguları görüldüğünü belirten Doç. Dr. Berrin Karadağ, 18-24 Mart Yaşlılar Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, kronik hastalıklarla barışık yaşamanın 10 yolunu anlattı, önemli uyarılar ve tekliflerde bulundu.

KARAMSARLIKTAN KAÇININ

Umutsuzluk ve kötümserlik yok! Yaşımız ilerledikçe bir ekip kronik hastalıklara tutulma ihtimalimiz çoğalabilir, ancak bu bizim yaşamdan kopmamıza veya bunalıma girmemize asla yol açmamalı. Usçu yaklaşımlar ve sağlık hakimiyetleri ile yöneti ele alabiliriz.

SAĞLIKLI BESLENİN

Kronik hastalıklarla baş etkenin ilk maddelerinden biri sağlıklı beslenme. Yediklerimize gösterdiğimiz azami dikkat daha canlı ve daha faal olmamızı sağlar. Hazır besinlerden sakınmaya özen göstermeli ve taze sebze-meyveyi sofralarımızdan yetersiz etmemeliyiz. Tüm yiyecek gruplarından yeterli ölçüde alarak balanslı beslenmeye dikkat etmek baş şart.

TUZ TÜKETİMİNE DİKKAT

Dünya Sağlık Teşkilatı; hipertansiyon, kalp, böbrek hastalıkları başta olmak üzere pek çok uzvumuzu negatif etkilememek emeliyle günde 5 gramdan fazla tuz harcanmamasını öneriyor. Ancak ülkemizde bir birey günlük vasati 15 gram tuz harcıyor. Tuz tüketimini eksiltirsek, bir müddet sonra doktora danışarak belki de kullandığımız hipertansiyon ilaçlarının dozunda ve rakamında eksilmeye gidebiliriz.

TÜTÜNÜ HAYATINIZDAN ÇIKARIN

Türkiye, sigara kullanımında Avrupa ülkeleri arasında üçüncü, dünya ülkeleri arasında ise yedinci sırada yer alıyor. Sigara kullanımı, sağlıksız beslenme gibi tehlikelerin ortadan kaldırılması vaziyetinde kalp hastalıkları, inme ve tip 2 diyabet hadiselerinin yüzde 80’i, kanser hadiselerinin ise üçte birden aşırısı önlenebilir. Gerek faal gerek pasif içici olmaktan kaçının.

HAREKETLİ OLUN

İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ “Bedenimizin izin verdiği kadar hareketli olalım! Unutmayalım ki seneler geçtikçe hareket ve süratimiz eksilse de, olası olduğunca yürüyüş yapmalı ve hareketli yaşam tarzına kastetmeliyiz. Spor yaparak beden sıhhatimize verdiğimiz destek, ruh sağlığımızı da pozitif doğrultuda etkileyecektir” diyor.

SOSYAL HAYATINIZ OLSUN

Kronik hastalıklarımızın ve ilaç kullanıyor olmamızın sosyal yaşamımızı olumsuz etkilemesine izin vermemeliyiz. Aksi halde bu vaziyet ek olarak bunalıma neden olabilir. Hipertansiyon veya diyabet hastalığına sahip olmamız, ailemiz veya arkadaşlarımızla beraber olmamızı hiç de yasaklamaz. Daha disiplinli ve yaşama dört elle tutunarak, mutluluğumuzu artırabilir ve çok daha sevinçli bir yaşama sahip olabiliriz.

İÇKİDEN UZAK DURUN

İçki, kronik hastalıklarımızı ciddi oranda daha da makûs doğrultuda etkileyebilir. Yaşamımızdan çıkarılması ile kullandığımız ilaçların yan tesir ihtimali de oldukça eksilecektir. İçki en fazla beyinde tahribata yol açarken, manalı düşünme, karar verme ve hareket etme marifetlerini de bozuyor.

FAZLA KİLOLARINIZDAN KURTULUN

Sağlıklı bir perhiz ve kumpaslı egzersiz ile fazla kilolardan kurtulmak; bedende zarara yol açan kalp hastalıkları, diyabet, inme gibi pek çok kronik hastalıktan da korunmanızı sağlar. Zamanında rehabilitasyon edilmeyen obezite; yüksek kolesterol, damar tıkanıklığı ve tansiyon yükselmesi gibi negatif etmenlere neden olurken, yaşam niteliğini negatif etkiliyor hatta yaşam zamanını kısaltıyor. Bireyin gerek sıhhatini ve sosyal yaşamını gerekse iş yaşamını makûs doğrultuda etkileyen bu vaziyet zamanında fark edilip geç kalınmadan rehabilitasyon edilirse birey sağlıklı yaşamına geri dönebilir.

TETKİK VE İLAÇLARINIZI AKSATMAYIN

Pek çok kronik hastalığın hasarlı tesirleri kumpaslı sağlık hakimiyetleri ve hekim hakimiyetinde kullanılan ilaçlar sayesinde en aza indirilebilir. Hekiminizin tanımladığı aralıklarla hakimiyetlerinizi yaptırmayı, ilaçlarınızı kumpaslı kullanmayı umursamama etmeyin. ‘Tansiyonum düzeldi artık ilaca gerek yok’ gibi yanlış düşüncelere kapılmayın. Ayrıca bilimselliği ispatlanmamış mahsuller kullanmayın ve kulaktan dolma bilgilere asla meyil göstermeyin. Unutmayın; ‘hastalık yoktur, hasta vardır!’ Her bir fert kendi bedeninin özel olduğunu ve dostuna, komşusuna iyi gelen bir ilacın kendisinde yanlış tesire neden olabileceğinin şuurunda olarak, hekimine sormadan ilaç kullanmamalı.

HOŞLUKLARI GÖRÜN

İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ “Yaşamı bir dağa tırmanmak gibi de idrak edebilmeliyiz. Yolumuz bazen azıcık güç ve engebeli olabilir, hastalıklarımızı bu yoldaki ebadı değişen taşlar olarak düşünebiliriz. Ama öteki taraftan bu yolculukta etrafımızdaki hoşlukları görmeyi asla umursamama etmemeliyiz. Başka Bir Deyişle yaşam yolu taşlı ve engebeli olsa da, alacağımız temkinler ve bize destek olabilecek vasıtalarla, bu yolun hoşluklarının sevincine varmayı asla göz arkasını etmemeliyiz” diyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN