Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan bkocaman olan ve bulaşıcılığı HIV, Hepatit B, Hepatit C virüsünden çok daha yüksek olan Human Papilloma Virüsü HPV enfeksiyonunun bedene olan hasarları, bulaşma yolları ve korunma usulleri hakkında Kadın Hastalıkları,Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Deniz Ulaş ehemmiyetli balakalar verdi.

HIV VİRÜSÜ TEMEL KAN YOLUYLA BULAŞIR 

HPV temel cinsel yolla bulaşan ve tek temasla %70 partnere geçebilen Deoksirübo Nükleik Asit ailesinden bir virüstür.  Bütün ilişki olmadan sürtünme ile de enfeksiyon bulaşabilir. Hepatit ve HIV virüsünden değişik olarak prezervatif kullanımı bulaşmayı yasaklamaz. Zira hepatit ve HIV virüsü temel kan yoluyla ve beden salgılarıyla bulaşır. HPV ise temel cilt teması ile bulaşır. Başka Bir Deyişle bakire kızlarda da HPV görülebilir. Ayrıca vajinal seks dışında, oral seks veya anal seks ile de HPV bulaşabilir.

HPV TESTİ EN ERKEN 30 YAŞINDAN SONRA YAPILABİLİR 

Cinsel ilişki dışında virüs taşıyan yüzeylere havlu, tuvalet, şahsi eşyalar, havuz, hamam vs cildin teması ile de virüs bulaşabilir. Ama bu gidişat literatürde çok ama çok nadirdir.HPV enfeksiyonu bulaşan hastaların %90’da enfeksiyon belirti vermeden kendiliğindene 3-6 ay içinde bedenden arınılır. Virüsün bedenden arınılmasında en ehemmiyetli etken hastanın bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sistemi ne kadar güçlüyse virüs o kadar kolay bedenden arınılacaktır. Balanslı beslenme, kumpaslı uyku ve stressiz bir hayat bağışıklık sistemini direk etkileyen etmenlerdir. Bedenin virüsü arınmasında ehemmiyetli bir öteki etkenin de yaş olduğunu belirten Dr. Deniz Ulaş, 30 yaşına kadar virüsün yüksek olasılıkla bedenden arınılacağını, zati geçecek olan bir enfeksiyonu bilmenin ne hastaya ne de hekime hiçbir faydası olmadığını, hatta hastaya afaki fazla müdahale yapılmasına neden olabileceğini vurguladı. Bu sebeple HPV testinin en erken 30 yaşından sonra yapılabileceğini belirtti.

 HPV enfeksiyonu bulaştı ve bedenden arınılamadı. Bu gidişatta hastada olabilecek 3 gidişat vardır.

1- HPV hiçbir belirti vermeden bedende bekleyebilir. Zati HPV enfeksiyonu %90 asemptomatik izler başka bir deyişle hiçbir belirti vermez ama bulaşıcılık devam eder. Bu sebeple HPV belirtisinin olmaması bedende HPV virüsünün olmadığı anlamına gelmez.

2- Genital siğillere kondilom neden olabilir.

3- Kansere neden olabilir.

 TAKRİBÎ 200 ÇEŞİDİ BULUNUYOR 

HPV’in takribî 200 çeşidi vardır. Bunlardan düşük tehlikeli tipler en sık HPV 6, 11 genital siğile neden olurken, yüksek tehlikeli tipler en sık HPV 16, 18 kadında rahim ağzı, anal, vulva, vajina kanseri gibi genital bölge kanserlerine, erkekte ise penis, anal, orofarinks ağız-boğaz ve akciğer kanserine yol açabilir. Enfeksiyonun kansere ilerlemesi için vasati 10-20 senelik bir süreç gerekir.

 Virüsün bulaşması ile genital siğilin ortaya çıkması arasındaki müddet vasati 3 aydır. Ama bu müddet haftalar veya seneler sonra da olabilir. Bu nedenler HPV virüsü ile ilk karşılaşılan günü bütün olarak tespit etmek muhtemel değildir. HPV’den korunmanın en tesirli yolu aşı olmaktır. 9 -26 yaş arası tüm kız ve erkekler aşı yaptırabilir. Ama olasıysa aşı ilk cinsel temastan evvel, başka bir deyişle virüsle hiç karşılaşmadan yapılmalıdır. Hatta FDA, HPV aşısının 26-45 yaş arası yapıldığında da tesirli olduğunu ve 45 yaşa kadar yapılabileceğini belirtmektedir. HPV aşısı belli aralıklarla 6 ay içinde toplam 3 doz biçiminde yapılır. Piyasada 3 çeşit HPV aşısı vardır. Aşılardan 2 tanesi hem genital siğilden hem de kanserden korur, 1 tanesi yalnızca kanserden korur.Bana sıkça gelen suallerden bkocaman da hangi aşının daha iyi olduğudur. Bilimsel çalışmalar 3 aşının da kanserden koruma aktifliğinin benzer olduğunu göstermektedir. Ama kanser yanında genital siğilden de koruma tesiri olan aşıları seçim etmek daha usçu bir yaklaşım olarak görülmektedir.

GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HPV’DEN GÖZETİYOR 

HPV’den ve buna bağlı ortaya çıkan hastalıklardan korunmada tesirli öteki bir yol ise bağışıklık sisteminin güçlü yakalanmasıdır. Bu bağlamda kumpaslı uyku, balanslı beslenme ve spor çok ehemmiyetlidir. Kanser de dahil çoğu hastalığın temel sebebi bedenin asit-baz balansının bozulmasıdır. Benzer biçimde HPV’in bedenden atılamamasının, genital siğil veya kansere ilerlemesinin sebebi de asit-baz balansının bozulmasıdır. Sıhhatli beslenme ile asit-baz balansı düzenlenebilir.

Özellikle Vitamin A, C, D, E, folik asit, karoten ve likopen beceriksizliği oksidatif stres yapar, asiditeyi artırır ve bağışıklık sistemini zayıflatır. HPV’in bedenden atılabilmesi için atılmasa bile genital siğil veya kansere ilerlememesi için yapmanız gereken en ehemmiyetli şey, beslenme ile beden asiditesini ve oksidatif stresi eksiltmektir. Bunun için de önerilen Akdeniz tipi beslenmedir. Akdeniz tipi beslenmede harcanması gereken yiyecekler şunlardır: Haftada 2-3 kez balık, ham fındık, fıstık, badem ve ceviz gibi yağlı tohumlar, haftada 2-3 kez yumurta, az pişmiş, kavrulmamış sebze, meyve, tuzu ve yağı az peynir, günde 2 porsiyon süt, yoğurt, ayran veya kefir, bütün buğday, çavdar veya kepekli ekmek, bol zeytinyağı

KUMPASLI JİNEKOLOJİK MUAYENE KOŞUL! 

Akdeniz tipi beslenmede harcanmaması gereken besinler ise işlenmiş etler salam, sosis, yüksek şekerli meyveler ve tatlılardır. D vitaminin de antioksidan özelliği olduğunu ve güneşe çıkmayı önemsememe etmemek gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Deniz Ulaş, gerektiği gidişatlarda da vitamin dayanağının alınabileceğini belirtti.Sonuç olarak HPV aşısını zamanında yaptırarak, bağışıklık sistemini güçlü tutarak, kumpaslı jinekolojik muayene ve smear testi yaptırarak, enfekte bireylerden uzak durarak ve muhtemel olduğu kadar tek eşli yaşayarak HPV’den ve HPV’e bağlı hastalıklardan korunma sağlanabilir.