Bel sızıları günlük yaşamda bir çok bireyin şikayet ettiği sağlık problemleri arasında yer alıyor. Her ne kadar bir çok sağlık meselelerinin rehabilitasyon usulleri bulunuyor. Ancak rehabilitasyon usulleri yerine bel sızılarından kurtulabilir veya tedbirini alabilirsiniz. Nasıl mı? Cemiyetin yüzde 65-80’inin hayatlarında en az bir defa bel sızısına maruz kaldığını vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı, Kayropraktist Prof. Dr. Semih Akı, “Bel ve boyun sızısından korunmak, rehabilitasyonundan çok daha kolaydır. Bireylerin 4’te 3’ü eğitim programı ile bel sızılarından korunabilir” açıklamasında bulundu.

Sızıların yüzde 10’u kronikleşebilir!

Genellikle ani başlayan bel sızılarının çoğunun, istirahat, ilaç rehabilitasyonu, fizik rehabilitasyon gibi usullerle tamamen düzelebilmektedir. Bel sızısı hücumlarının çoğu geçicidir ve kalıcı sakatlık vazgeçmez. Sızıların yüzde 7-10’u 6 ayı geçip kronikleşebilir. Kronikleşen bel ve sırt sızılarında ilaç ile korse kullanımı, enjeksiyonlar, psikoterapi rehabilitasyon usulleri, kayropraktik rehabilitasyon usulü ve cerrahi usulleri uygulanabiliyor.

Bel Sızılarından Korunmak İçin Ne Yapılmalı?

Bel sızılı olgularının yüzde 50’sinin bir haftada, yüzde 90’ının 8 haftada, yüzde 3’şöhretin ise 1 aydan fazla müddette hafiflediğini belirten Prof. Dr. Semih Akı, bel ve boyun sızısından korunmanın rehabilitasyonundan çok daha kolay olduğunu vurgulayarak tekliflerde bulundu:

Konutta Ne Yapabilirim?

Bir eşyayı kaldırmadan evvel onun ne derecede ağır olduğunu hipotez etmeye çalışın. Yerden alırken dizlerinizi bükerek ve çömelerek alın, belden eğilmeyin. Bir eşyayı alırken ona doğru uzanmayın, yanına iyice yanaşın. Çamaşır asarken yukarıya doğru uzanarak bel gerilmemeli, ipin seviyesi uygun boyda ayarlanmalı.

Ağırlık taşımanız gerekiyorsa, yükü her iki elinize de denk olarak paylaştırın. Ağır yükü, belden daha yükseğe kaldırmayın.

Uyurken Ne Yapabilirim?

Yataktan kalkarken evvel bütün yan dönün, daha sonra ellerinizle yandan destek alırken bacaklarınızı kıvırarak oturur pozisyona geçin ve kalkın. Uyumak için ise bu operasyonları tersten uygulayıp yatağa uzanın.

Yüzüstü ve sırtüstü dümdüz uyumaktan muhtemel olduğunca kaçının. Uygun olanı, kalça ve dizlerinizden sürükleyip bacaklarınızı toplayarak, ana rahmindeki gibi uyumaktır.

Büroda Ne Yapabilirim?

Otururken kesinlikle dik pozisyonda olun ve bunu alışkanlık haline getirin.
Doğru oturma pozisyonunda diz eklemleriniz kalça eklemlerinden daha yüksekte olmalı, ayak tabanlarınız yere bütün olarak temas etmeli. Otururken zaman zaman pozisyon değiştirin. Aynı oturma pozisyonuna 30-40 dakikadan fazla devam edilmemeli. Sandalyeden kalkarken bir ayağınız öbürünün önünde olmalı, bacak adaleleriniz ve kollarınızın takviyesiyle kendinizi yukarıya doğru iterken sırtınız dik pozisyonda bulunmalı. Büroda masa sandalye bilgisayar ilişkisi her zaman önerilen miktarlara uygun olmalı.

Caddede Ne Yapabilirim?

Dışarıda ya da kapalı bir yerde bir vakit ayakta beklemeniz gerekiyorsa tek ayağınızın altına 15-20 cm yükseklikte bir cisim koyarak hafifçe rakımın. Bir vakit sonra öbür ayağınızı koyun. Ayaktayken belinizi sağa veya sola doğru döndürüp eğilerek yerden bir şey almayın. Dönmeniz gerekiyorsa belinizle değil, ayaklarınızla dönün.

Pabucunuzu bağlamanız veya eş bir hareket yapmanız gerekiyorsa, çömelerek veya yüksekçe bir cismin üstüne basarak yapın. Araba kullanırken koltuğunuzu, dizlerinizin ve kalçanızın azıcık yukarıyasında olacak biçimde ayarlayın